Son günlerde yeşil finans haberleri ve fintek dünyasında dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Papara’nın yeni çıkardığı Sticker Card’ın çevresel etkilerini inceledik ve elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşıyoruz. Keyifli okumalar!
Papara’nın Sticker Card’ına Yeşil Finans Bakışı
Papara’nın geçtiğimiz hafta duyurduğu Sticker Card, yani telefona yapıştırılabilen NFC kart, ilk baktığımızda küçük bir ürün yeniliği gibi görünüyor. Pazarlama ve reklam için de oldukça güzel bir gelişme üstelik. Ama aslında düşündükçe çok daha anlamlı bir adım olduğunu fark ediyoruz. Çünkü bu modelle birlikte geleneksel plastik kartlara kıyasla %70 daha az malzeme kullanılıyor. Yani sadece kullanıcı deneyimini kolaylaştırmıyor, aynı zamanda çevresel açıdan da ciddi bir tasarruf sağlıyor.
En çok sevdiğimiz yanlarından biri de teknolojik erişilebilirlik boyutu. Kart, NFC özelliği olmayan eski telefonlarda bile çalışıyor. Bu sayede yalnızca yeni nesil cihazlara sahip olanlara değil, daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Böylece hem kapsayıcı bir finansal çözüm sunuluyor hem de mevcut cihazların ömrü uzatılarak elektronik atıkların azalmasına dolaylı bir katkı sağlanıyor.
Yeşil finans perspektifinden bakıldığında ise bu tür inovasyonlar çok önemli.
Çünkü sürdürülebilirlik yalnızca yatırımların yönlendirilmesiyle değil, finansal araçların ve ödeme çözümlerinin tasarımında da kendini göstermeli. Papara’nın Sticker Card hamlesi, daha az kaynak tüketen, uzun vadede karbon ayak izini küçülten ve döngüsel ekonomiye göz kırpan bir ürün örneği.
Finans sektörü, doğrudan kredi ve yatırım kararlarıyla olduğu kadar günlük ödeme pratikleriyle de çevresel etkiyi şekillendiriyor. Bu yüzden böyle küçük görünen ama ölçek büyüdükçe çevreye ciddi katkı sağlayabilecek çözümler, yeşil finans anlayışının sahadaki somut yansımaları arasında değerlendirilebilir.
Temassız Ödemeler Patladı
BKM’nin son rakamlarına baktığımızda şaşkınlığımızı gizleyemedik. Öyle ki 2025’te 6.4 milyar temassız işlem yapılmış. Elbette artık her yerde artık kartla veya mobil ödeme yapıyoruz. Bu sadece bir rakam değil, toplumsal bir değişimin göstergesi.
Pandemi sonrası başlayan bu trend artık hayatımızın ayrılmaz parçası oldu. Bakkaldan büyük mağazalara, toplu taşımadan hastanelere kadar her yerde kartımızı “okutuyoruz”.
Biz de temassız ödemelerin çevresel etkilerini ve yeşil finans kavramına katkılarını ele aldık. Araştırdığımızda oldukça pozitif sonuçlara rastladık.
Kağıt tasarrufu açısından inanılmaz önemli: Eskiden ödemelerden sonra aldığımız fişler yerini dijital makbuzlara bıraktı. Geniş bir perspektiften baktığımızda günde milyonlarca işlemin kağıtsız olması anlamına geliyor bu. Yılda binlerce ağacın kesilmiyor oluşu da burada çok önemli bir fayda.
Nakit dolaşımı azaldı: Fiziksel para basımı, taşıma ve ATM işletim maliyetleri düştü.
Not: Fiziksel para basımı, taşıma ve ATM işletim maliyetlerindeki düşüşün temel kaynağı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan 2024-2025 dönemi raporlarıdır.
Bu düşüşün arkasındaki ana nedenler şunlar,
- Nakit İşlemlerin Azalması
- Dijital Ödemelerin Artışı
- Operasyonel Maliyetlerde İyileşme
- Çevresel Etki
Para basımında kullanılan özel kağıt ve metal kaynak tüketimini ciddi oranda azaltıyor.
Banka şubesi ihtiyacı değişti: İnsanlar artık temel işlemler için şubeye gitmiyor. Hatta çoğu işlem mobil uygulamalar aracılığı ile yapılıyor. Geçen gün bankaya bir işlem için gittiğimde “onu buradan değil, çağrı merkezini arayarak veya mobil bankacılıktan yapabilirsiniz” şeklinde yanıt aldım.
Bu durum sonuç olarak enerji tüketimi, bina işletim maliyetleri ve ulaşım kaynaklı karbon salınımını düşürüyor.
Dijital altyapı verimliliği: Bir temassız ödeme sistemi kurulduktan sonra milyonlarca işlemi aynı enerji harcamasıyla yapabiliyor. Bu sayede geleneksel bankacılığa göre işlem başına çok daha az kaynak tüketiyor.
Tabii ki sunucular ve dijital altyapı da enerji tüketiyor ama genel hesap yapıldığında yine de yeşil finans açısından kazançlı çıkıyoruz.
Avrupa’daki Yeşil Finans Haberleri
Avrupa’da ESG raporlama işini 2026’ya ertelemişler. Bankalar biraz nefes aldı sanırım. Ama bu bizim için fırsat aslında – yeşil finans konusunda daha fazla çalışma zamanımız var.
Bir yandan da ECB fosil yakıt kredileri için %200 teminat istiyor artık. Bu da bankaları temiz enerji yatırımlarına yönlendirecek muhtemelen.
Yeşil Finans Alanında Dikkatimizi Çeken Diğer Gelişmeler
Endonezya 750 milyon dolarlık yeşil sukuk çıkardı. İslami finans ile çevre koruma bir arada. Bu bütçenin deniz koruma ve yenilenebilir enerji projelerine gidileceği söyleniyor.
Editör Yorumu:
Fintech sektörü artık sadece “hızlı ol” veya “kolay ol” mantığıyla çalışmıyor. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk da önemli hale geldi. Papara’nın Sticker Card’ı bunun güzel bir örneği. Hem pratik hem de çevre dostu.
Tabii ki bu kartlar dünyayı kurtarmayacak ama doğru yönde atılmış adımlar. Her şeyin dijitalleştiği bir dönemde fiziksel atığı azaltmak önemli.